exociti #5 / background

EXOCITI 7 Eylül’de Basliyor
Övül Durmusoglu

“Dogu” uzaktayken güzel. “Dogu” bir haftalik güzel. “Dogu”nun sehvetinden yardim umup, kendi iç karanligina ulasmak isterken güzel. “Dogu”” orada kalmali. Yerinde. Uzakta. Istendiginde gelmeli. Arzulandiginda kapilarini açmali, asla geri çevirmemeli. “Dogu”, Avrupa’dayken korku, süphe, güvensizlik, öfke, nefret ve siddet. “Dogulular”, suç ve düzensizlik. Suç varsa, düzen bozuluyorsa akla hemen batidaki dogu geliyor. “Dogu”nun öfkesi korku uyandiriyor. “Galvanise!”, “Don’t hold back!”. Demokrasi üzerine yazan çizen bir kuramci “Keske ülkeleri yeterince zengin olsa da gelmeseler,” diyor içtenlikle. Keske uzaktaki batida göçmen olan “Dogu” yerine geri gitse. Hani nerede o arzu, o sehvet? Nerede “Dogu”yla gelen düsler? “Dogu” yerinde kalsin. O imgelem sicakta, uzakta, kuytuda beslensin, korunsun. Önyargilar, korkular, düsler, sömürgeci fanteziler. Göçmen dogu ile fantezi dogunun üst üste bindirilmesi, özellikle de “Dogu”nun göçmen oldugu yerde. Uzakta yüz yüze.Yargisi da fantezisi de ayni zihnin kurmacasi.

“Exociti” Taksim, Besiktas ve Kadiköy sahil etraflarini altyapisini üstteki paragraftan alan poster/sticker/stencil projeleriyle donatmayi hedefliyor. Kamusal alanin içinde olusacak bu yeni katmanlarla sehre ve yasayanina içinde yasadigi kültürle ilgili sorular sormak istiyor, sehrin kamusal alani ile dünyanin bu güncel gündemi arasindaki baglantiyi göstermeyi hedefliyor.

Böylelikle Istanbul, Exociti ‘de güncel politik gündemin altinda yatan yargilar ve fantezileri düsünmek için bir baslangiç noktasi haline geliyor. Bu proje baglaminda dünyanin degisik bölgelerinden gelen sanatçilar çesitli sokak isleri üretecekler.

Yaptiklarini ‘internet kosullari altinda sanat’ olarak tanimlayan Martin Krusche (Graz) Selim Birsel ve Mürüvet Türkyilmaz’la (Istanbul) birlikte Viyana -- Belgrad -- Istanbul hatti üzerinde yüzyillardir meydana gelen karsilasmalar, çatismalar ve etkilesimler üzerine söz söyleyen bir proje üretecek.

Danish Art Council’in Istanbul’da kurdugu rezidans programinin ilk konugu olacak Christian Hillesoe (Kopenhag), Istanbul ve Bagdat’in birbirine karistirilmak “istendigi” gerçek bir örnegi etiket olarak sokaga tasiyacak. Parkingallery projesiyle Ortadogu’da güncel sanat alanindaki yeni üretken isimlerden biri olan Amirali Ghassemi (Tahran) etiketleriyle “bildigimiz eski dogu” ve “hep en yeni bati” üzerine dikkat çekmeyi hedefliyor. Kari Kuoppala (Helsinki) Ayasofya’da izini buldugu Istanbul’un muhtemelen ilk -- Vikinglerden kalmis- graffitilerinden birini posterlestiriyor: “Halvdan Buradaydi.” Hale Tenger (Istanbul), “Kanadindan At Beni” isini “Dünya Türk Olsun” ile birlestiriyor.

Grafik romanci Jörg Vogeltanz (Viyana) Avrupa’daki Doguluk kliseleri ile oynayan duvar baskilari üzerine çalisiyor. Yeni kusaktan Deniz Gül (Istanbul), ilanlari ve etiketleriyle sokaktan geçene “Pardon, Siz Kimsiniz?” sorusunu yöneltecek ve sorusuna gelecek cevaplari bekleyecek. Adnan Yildiz (Istanbul) ise rastgele/ kurgusal taniklarla sehirdeki kisisel kodlamalarinin haritasini çikaracak. Ruangrupa’nin beyni Ade Darmawan (Cakarta) Amsterdam’dan sonraki ilk kisisel projesini Exociti için yapacak. Övül Durmusoglu’nun Avusturya Kültür Ofisi, Bilgi Üniversitesi ve Malmö Sanat Akademisi destegi ile gerçeklestirdigi “Exociti”, 7 Eylül’de basliyor. Merak edenler projeyi geçici websitesi [LINK] den izleyebilir.


start | core | home
32•06 / 35•06